Friday, January 28, 2011

Underground: The Tokyo Gas Attack and The Japanese Psyche

Öncelikle (bkz: Japon yapıyo abi)

Tam adıyla: "Underground: The Tokyo Gas Attack and The Japanese Psyche". Harika yazar Haruki Murakami'nin kurgusal olmayan ve henüz Türkçeye çevrilmemiş kitabı.

Adından da anlaşılabileceği gibi 1995 yılında Aum Şinrikyo isimli ürpertici (bundan başka hiç bir sıfatı yakıştıramadım) tarikatın Tokyo Metrosu'na yaptığı sarin gazı saldırısını ve sonrasını konu alıyor. Fakat Murakami saldırıya ilişkin bir hikaye ya da denemeler yazmak yerine saldırıdan etkilenenler ile röportajlar yapmayı tercih etmiş. Belki de bunda, böyle bir işe girişmeye saldırıya uğrayanlardan birinin eşine ait bir mektubu okuduktan sonra karar vermesi etkili olmuş olabilir. İçselleştirilemeyen ve dışarıdan izlenen bir şey olarak toplu bir ölüm, katliam.

Ne var ki saldırıdan direkt olarak etkilenenlerin sayısı binlerle ifade edilir, ölüm tehlikesi atlatanlar da onbinleri bulurken, hayatını kaybetmiş pek çok insan ve aileleri varken röportaj yapmayı kabul eden sadece 62 kişi olmuş. Onlar da metinlere ciddi ölçüde müdahele etmek istemiş. Yine de kitabın zeminini oluşturması beklenen kaynağın böyle daralmış olması bir sorun yaratmıyor. Ortada mimarisine incelikle çalışılmış bir metin, ve o metinde hayal gücünü
motive eden boşluklar var.

Kitabın kendisi kadar zevkle okunan önsözünde Murakami'nin, o malum seçimi, insanlığı ve yazarlığı arasında yapmak zorunda olduğu seçimi zorlukla kabullendiği, ve insani yükümlülüklerini edebi yükümlülüklerinden yüksekte gördüğünü ima ettiği cümleler de var, ki, şaşırtıcı. İkileme bile düşmeden yazar gibi hareket etmesini beklerdim (neticede mevzubahis olan Nejimaki Dori Kuronikuru'nun yazarı).

Kitabı İngilizceye çeviren Alfred Binbaum ve Philip Gabriel, Haruki Murakami'nin alamet-i farikası olan duru dilini çok iyi bir şekilde muhafaza etmiş. Henüz Türkçede böyle bir işe girişen olmadığından, bir an önce kolları sıvamak türkçeye çevirmek, bir okurun bir kitapla kurabileceği en yakın ilişkiyi kurmak için sabırsızlandığımı söyleyeyim de çevirmeyi düşünen başka birisi varsa vazgeçsin!

No comments:

Post a Comment