Ölü denizci sandalından indi. Eski bir halatla sandalı tahta iskelenin çürük ayaklarına bağladı. Suyun ve kıyının içinden geçip ahşap kulübesine girdi, kapıyı kilitledi. Sakalından damlayan tuzlu suyu silmeden yatağına yığıldı. Kulübenin tek penceresi sıkıca kapalıydı.
II
Sönmekte olan ateşi karıştırmaya devam edip dışardaki sessizliğe kulak kabarttı. Gece kükreyen rüzgar susmuş, rüzgarla birlikte sesi de havada dağılıp gitmişti. Dışarı çıktı. Fırtınanın getirip sahile bıraktığı ağaç dallarına, hayvan ölülelerine baktı. Sandal ileride, iskelenin ayaklarında, bağladığı yerde duruyordu. Tereddüt etmeden denize yürüdü, sandalın ipini çözdü, küreklere asıldı.
III
Yeşil. Yeşil ve siyah. Eskiden, hayattayken büyük sulara açıldığı günlerde denizin başka renklerini de görür, tanırdı. Artık başka bir rengi aramıyor, bulmuyordu. Çok sıkıldığında ağına takılan balıkların sırtındaki pullara bakar orada iç içe geçmiş renklerin içinde o uzak denizlerin rengini görmeyi denerdi. Artık, balıklar da gelmiyordu.
IV
Sandalının küreklerini kırıp şömineye attı ve yanmalarını izledi. Kendi kollarını da kırmayı, hareketsiz kalmayı düşündü ama bunu yapacak gücü kendinde bulamadı. Oturduğu yerden pencerenin pervazına tüneyen martıyı gördü. Cama attığı tahta parçasıyla onu kaçırdı. Hava kararıyordu.
V
Havanın ağarmasını beklemeden sahile geldi. Soyundu. Sandalına bakmadı. Denize girdi. Yürüdü. Sular ayaklarından başlayıp göğsüne kadar yükseldi. Dengesini kaybedince kulaç atmaya başladı. Siyah. Yeşil. Ve Beyaz. Yüzerek ilerledi. Nefessiz kalınca durdu, geriye döndü. Uzaktaki kıyıda güçlükle sezilen ve yanmakta olan kulübesine baktı. Ateş iskeleye kadar ulaşmıştı. Yeniden önüne döndü, yüzmeye devam etti. Gecenin karanlığı dağılmaya başlayana kadar yüzdü. Yeteri kadar yüzdüğünü hissedince durdu. Bu kez geriye dönmedi. Durmaya devam etti. Siyah su başının üstünde yükseliyordu.
VI
Martı tahta kulübeden kalan kömür parçasının üstüne tünedi. Kırık bir pencerede kendi yüzüne baktı. Sahile uçtu. Siyah dalgalardan korktuğu için denize yanaşmadı. Suyun getirip sahile attığı ölü bir balığın sırtında renkleri gördü. Daha uzak bir denize gitmek için kanatlandı, uçtu.
No comments:
Post a Comment